Eğer hiperhidroz yaşıyorsanız, yalnız olmadığınızı unutmamanız önemlidir. Kaç kişide aşırı terleme olduğunu söylemek zordur zira birçok kişi doktora gitmez; bazı kişiler utandığı için, bazı kişiler de bunun tedavi edilebilir tıbbi bir durum olduğunun farkında olmadığı için.

Terleme, vücudun serin kalmasına yardımcı olur ve çoğunlukla doğaldır. İnsanlar daha çok sıcak havalarda, egzersiz yaptıkları zaman ve kendilerini geren, kızdıran, utandıran veya korkutan durumlarda metabolizma tepkisi olarak terlerler. Aşırı terleme bu tür tetikleyiciler olmadan meydana gelir. Hiperhidrozlu insanlar vücudun soğumaya ihtiyacı olmadığı zaman terlerler. Kontrol edilemeyen terleme hem fiziksel hem de duygusal açıdan önemli rahatsızlıklara yol açabilir.

Hiperhidrozlu insanların birçoğunun vücutlarının bir veya iki bölgesi terler. Aşırı terlemenin en sık görüldüğü yerler koltuk altları, avuç içleri, ayaklar ve baştır. Vücudun diğer bölgeleri kuru kalırken bir veya iki bölge ter damlayabilecek ölçüde aşırı terler.

Bu aşırı terlemenin gündelik faaliyetler üzerinde etkisi olabilir. Eller bir kapı tokmağını çevirmeyi veya bilgisayar kullanmayı zorlaştıracak kadar terli olabilir. Koltuk altındaki ter genellikle giysilere nüfuz ederek belirgin ter izlerine yol açar. Cilt genellikle ıslak olduğu için cilt enfeksiyonları gelişebilir. Hiperhidroz, ciddi veya ölüm tehlikesi yaratan bir durum değildir ancak genellikle normal, gündelik faaliyetler üzerinde etkisi olur ve kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir. Şiddetli kronik terleme etkilenen ciltte ağarma, kırışıklık ve çatlağa neden olarak genellikle bu alanda kızarıklık ve yangıya yol açar. Hiperhidroz genellikle tıbbi müdahale gerektirir.

Bazı insanlar hiperhidroza daha yatkındır. Araştırmalar bu kişilerin çoğu için aşağıdaki durumlardan birisinin geçerli olduğunu ortaya koymuştur:

Bu durum dünyada milyonlarca kişiyi etkilemektedir (nüfusun yaklaşık yüzde 3’ü). Her ırktan insanlarda hiperhidroz görülür ve aşırı terleme herhangi bir yaşta başlayabilir. Birçok kişide çocukluk veya ergenlik döneminde başlar. Dermatologlar tıbbi teşhis koyulan kişilerden çok daha fazlasında bu durumun var olduğu ancak bilinç eksikliğinden dolayı veya tedavisinin mümkün olduğu bilinmediği için bu kişilerin yarısından fazlasına tanı konmadığı veya tedavi uygulanmadığı kanaatindedirler.